Konuyu Tam Bilmeyenler İçin Jigolo ve Eskort Erkeklerle İlgili Birbirinden İlginç 13 Bilgi

Veli KÜÇÜK'ü Türkeli Dergisinin Ankara ilinde yapmış olduğu toplantılardan tanıdığını, Muzaffer TEKİN'i Taner ÜNAL ile yakın görüşmelerinden dolayı tanıdığını, Ahmet CİN ALI' yi de Taner ÜNAL ile yakın dostlukları nedeniyle tanıdığını ve Taner ÜNAL ile birlikte sık sık kendisi ile görüştüğünü beyan etmiş ve Ahmet CİNALİ, bu şahsın koruması Cem isimli bir şahıs ile birlikte istanbul İlinden Ankara iline dönerken yolda polis ekiplerinin aracı durdurduğunu, aracın bagajında muhtelif çapta silahlar ile el bombalarının bulunduğunu ancak Ahmet CİN ALİ' nin kendisinde bulunan bir kimliği polis ekiplerine göstererek geçtiğini daha sonra bu kimliği gördüğünde üzerinde Ahmet CİNALİ'nin fotoğrafı bulunan, Jandarma amblemli kimlik olduğunu gördüğünü, bu durumu Ahmet CİNALİ' nin kendisinin bir zamanlar Hasan KUNDAKÇI Paşa' nin terörle mücadele ekibinde yer aldığı için bu kimliğin kendisinde bulunduğu şeklinde açıkladığını ve kendisinin Şahin Bey kod adını kullandığını söylediğini, Veli KÜÇÜK ile de bu dönemlerde irtibatının kurulduğunu anlattığını belirtmiştir. Yine beyanında, “Taner ÜNAL' in 2003 yılı Nisan ayında Dikmen'deki bürosuna yakın caddeye paralel bir sokakta kiraladığı dükkânı ofise çevirdiğini, Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, afisin alt tarafındaki depo halindeki kapalı alanı anfiye dönüştürdüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerini sabitlediğini, bu mekânda bir oluşuma başladıklarını, burada toplantılar yaptıklarını söylediğini, Taner ÜNAL' in kendisinden bu oluşum içersinde yer almasını istediğini, oluşumda bir çok paşanın bulunduğunu, Hasan KUNDAKÇI, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERİNÇEK ve Hikmet ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağını, istediği kadar maaş vereceklerini söyleyerek katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu, bazı toplantıların resimlerini gösterdiğini, Hasan KUNDAKÇI ve Veli KÜÇÜK' ün toplantılarda yer aldığını, Ahmet CİNALİ' nin de bu ikili ile yakın resimlerinin bulunduğunu, Muzaffer TEKİN' in de bu görüntüde yer aldığını” beyan etmiştir.

Fuat TURGUT' u Taner ÜNAL' in inşaat işlerini takip eden ve yakın görüştüğü kişi olarak tanıdığını, Halit BOZKURT' u Taner ÜNAL sayesinde tanıdığını ve kendisini MİT görevlisi olarak tanıdığını, Taner ÜNAL' in da bu durumu desteklediğini, Nihat GÜRKAN'ı Türkeli Dergisi 'ndeki aktif faaliyetlerinden dolayı tanıdığını ve bu şahsı Ahmet CİNALİ ile birlikte Türkeli Dergisi 'nin İstanbul dağıtımında etkili biri olarak bildiğini, Taner ÜNAL' ı askerler ve üst düzey yargı mensupları ile Nihat GÜRKAN' in tanıştırdığını bildiğini, Nusret DEMİRAL ile Taner ÜNAL' ı Ahmet CİNALİ ve Nihat GÜRKAN' in tanıştırdığını beyan etmiştir. Fakat yine soruşturma dosyasında bulunan delillerden anılan hücre yapılanmasının tamamen gayrimeşru bir şekilde birçok kişi ya da kuruluş hakkında istihbarat topladığı, bu bilgilerin bir kısmını güvenlik birimlerine bildirirken bir çoğunu da örgütün amaçlan doğrultusunda kullandığı anlaşılmıştır. Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki illegal yapılanmasının, legal faaliyetle çerçevesinde örgütün amaç ve ilkelerine aykırı davrandıkları düşünülen yönetim aleyhindeki miting,gösteri,yürüyüş v.b. Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneği gibi sivil toplum kuruluşlan kurdurmasmdaki asıl amaçlarından birisinin, örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklannı -düşündükleri yönetimi, gerek sivil toplum tepkisi görüntüsü altındaki legal faaliyetleri ile , gerekse etnik,siyasi ayrımcılık, provakatif terör eylemleri gibi illegal faaliyetlerde kullanarak ülkede kaos ve kargaşa çıkartıp yönetim zafiyeti oluşturarak, kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı kanaatini temin edip Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kendilerince askeri müdahale yapacağına inandıkları bir gruba zemin hazırlayıp, yönetimden uzaklaştırmak olduğu açıkça görülmektedir.

Örgütün, ordumuzu hiçe sayarak içerisinde hainlerin olduğunu ileri sürüp Kuvayı Milliye Derneği altında mevcut orduya alternatif yeni bir ordu bile kurmayı planladıklan görülmektedir. Kuvayı Milliye Derneği yönetici kadrosunun etrafianna topladıklan kişilere, vatanın elden gittiği, halkın bir en evvel ayaklandmlması gerektiği, ülkede birçok hainin olduğu, bunlann cezalandmlacağı gibi anlatımlarla ülkede ciddi kaosa sebebiyet verecek eylemler yaptırmaya çalıştıklan,kişileri de bu eylemleri vatan ve millet için yapacaklanna inandırdıklan görülmektedir. Örgütün yapısı, sahip olduğu üye sayısı, araç ve gereç bakımından planlanan suçlan işlemeye elverişli olduklan görülmektedir. Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki illegal yapılanması içerisinde yer alan şüphelilerin Orhan PAMUK, Fehmi KORU, Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'e suikast planladıkları kendi telefon görüşmeleri içeriğinden, fiziki takip tutanağından ve şüpheli Coşkun ÇALIK'm ikrarından anlaşılmaktadır.Haklarmda suikast planlan yapılanlann etnik,siyasi,yazar ve gazeteci kişilik ve kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan ve dile getirdikleri bazı söylemleri nedeni ile de yandaşlan olduğu kadar halkın bir kısmının tepkisini de çeken kişiler olduğu,maddi menfaat karşılığı bu eylemlerin havale edileceği yukanda yazılı kişilerden ayn,neredeyse gönüllü olarak bu eylemleri gerçekleştirebilecek pek çok kişinin bulunduğu, kamuoyundaki bu algılama nedeni ile olası bir suikastin Ergenekon Terör Örgütünce takdim edileceği görünürdeki sebeplerinin kamuoyunca doğru olarak algılanmasına yol açacağı gibi,eylemlerin asıl amacına uygun şekilde halkın bir kısmının tepkisini sağlayacak, hatta Muhammet YÜCE'nin ifadesinde “gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemden sonra Türkiye'nin ikiye bölüneceği ve iç savaş çıkacağını düşünerek vazgeçtiği” şeklindeki kaçamaklı beyanına uygun bir tehlike oluşturacak nitelikte olduklan değerlendirilmiştir.

Ergenekon Terör Örgütünün sivil toplum alanındaki diğer bir yapılanması olan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneğinin de Mersin'in PKK terör örgütünün eline geçtiği propagandasıyla şehrin Yörük köylerim savaş vermeye çağırdığı, bu çerçevede Mersin'de toplumsal gösteri yürüyüş ve eylemler düzenlediği dikkate alınırsa , ülkede kaos ve anarşiye sebebiyet verecek olayların kıvılcımının yakılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Diyarbakır eskort tanık 17 , ifadesinde aynısı ile ; “Ali KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersin'de VKGB tarafından organize edilen bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından halkın galeyana getirilmesi için özellikle yaktırıldığmı, bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum.” şeklindeki beyanı da bu değerlendirmeyi doğrular niteliktedir. Gerçekte, örgüt amaç ve ilkelerine aykırı davrandıkları kabul edilen yönetimi, askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırmayı , bu amaçla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin için ülkede karışıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak provakatif terör eylemleri organize etmeyi amaçlayan ve gerçekleştiren Ergenekon Terör Örgütü, Kuvayı Milliye Derneğindeki yapılanması ile ; bu ve buna benzer birçok dokümanda demokratik sistemin tüm kurumlarıyla yaşandığı ülkeyi kurtuluş savaşı yıllarında işgal edilerek istilaya uğramış Anadolu topraklan gibi gösterip, bu savaşın kazanılmasındaki önemli rolüne hemen kimsenin itiraz etmeyeceği Kuvayı Milliyenin tarihe malolup her zaman saygı ile anılan hatırasından yararlanıp vatandaşları yanıltarak “hain” ve “düşman” olarak gösterdikleri kişiler aleyhine Kuvayı Milliye Dernekleri ile orgutleyıp silahlı mücadeleyi de içerir şekilde faaliyet göstermeye çağırarak örgüt propagandası yaptığı anlaşılmaktadır.